Kazanmak nedir sorusuna verilebilecek çok cevap vardır. Ama gerçekte bu sorunun çok cevabı olmasa gerek. Hak yemeden, ödün vermeden, egonun esiri olmadan kazanmak ancak erdemli insanların yapabileceği bir şeydir ki doğrusu da budur...
Onuruyla kazanmak isteyenler, ayıba ayıp demeye devam ederler. Toplumda oluşan töreye uygun davranışlarla yaşarlar. Utanma, çekinme, sıkılma duygularını ve inceliklerini korurlar. Ayıp olan şeyleri yapmazlar, yapılmasını da engellerler.
Hep kazanmak isteyenler, ne olursa olsun hayattan zevk almak için yaşarlar. Etliye sütlüye karışmadan iş yaparlar. Çünkü sadece bir kere doğduklarını, bir kere yaşayacaklarını, onun da uzun sürmeyeceğine inanırlar.
Halbuki, gözünü kazanmak hırsı bürüyenler mal sevgisini, mal tutkusuna dönüştürmemelidir. Vicdan korkusunu ve merhamet duygularını unutmamalıdır. Adaleti, insanların birbirlerine olan sevgilerini, saygılarını ve dayanışmaya dayalı olan bütün ilişkilerin çıkış noktalarını yok etmemeli ve toplumun yaşama kurallarını ve kanunlarını değiştirmeye çalışmamalıdır.
Gözlerini mal hırsı bürüyenler, her şeyin daha fazlasına, ellerinde olanların daha iyilerine sahip olmak için çabalar, başkalarının daha da fakirleşmelerine, alım güçlerinin düşmesine yol açarlar. Yaşadıkları ülkelerine de milletlerine de zarar verirler.
Mal ve makam kazanmak hırsında olanlar; insanların sevdiklerinden bile soğumasına ve uzaklaşmasına, kazanırken bile kaybettiklerini görmemelerine engel olan aşırı istek ve duygu türü olduğunu da bilmeliler. Daha fazla kazanmak hırsıyla hayatlarını kendi kendilerine zehir etmemeliler. Ahlaki ölçüleri bozmamalılar ve yüklerinin üstüne yük eklememeliler.
İstediklerini kazanmak için var güçleri ile gözlerinin ve gönüllerinin olduğu makamlara ya da ekonomik güce ulaşmak için dürüstçe çalışmalılar. Kazanmak için ikiyüzlülüklere, hilelere, yalanlara ve dolanlara başvurmamalılar. Çıkar sağlamanın, başkalarına zarar vermenin yanlış olduğunu ve onları kaybedeceklerini bile bile kazanmayı göze almamalıdırlar.
İsteklerini hak etmeden, işlerini düzgün yapmadan kazanmayı akıl bile etmemeli, ruhlarını ve insanlıklarını kaybetmeliler. Renkten renge girerek makam ve mevki kazanmak için kamu vicdanının doğru bulmadığı davranışları yapmamalılar.
İnsanın en önemli vazifelerinden birisi de yaşam için kazançlarının temiz ve güzel olmasına dikkat etmektir. Kazanmakta araç başkalarına dayanmadan, doğru iş yapmak, amaç ise iyiyi gerçekleştirmek olmalıdır. Bunun yolu da alın teri ve göz nurundan geçmelidir.
Dost kazanmak isteyenler acıları bölüşürler. Yapacakları çok şeyin olduğunu bilirler. Hayatlarını hep başkalarını mutlu etmek için yaşarlar. Hep kazanmanın mümkün olmadığını bilerek kendileri ve başkaları için iyi işler yaptıkları zaman fazlasıyla kazanacaklarını bilirler. Kazandıklarını hile ve hainlik yapmadan ve gönül inceliği ile kazanmaya önem gösterirler.
Bilim ve sanat tarafından inceltilmiş bir ruh ile yaşayan insanlar, kolayına suç işlemezler, kötü düşünmezler ve tertemiz yaşarlar. Bu erdemli insanlardan kimse korkmamalıdır.
T.C. Bilal Gürer